Sürdürülebilirlik bize göre, bugün çevrenin, ormanların, suların, toprağın, ve doğal kaynakların korunmasından çok daha fazlasıdır…

Sorun; hayatın devam etmesi ve gelecekte de ihtiyaçlarımızı doğanın  sınırları içinde karşılamaya devam ederken, bunu sömürmeden, yıkıp bozmadan, bir denge içinde nasıl yapabileceğimizdir.

Sürdürülebilirlik üç bacaklı sandalye gibidir, bacaklardan biri kırılırsa, düşersiniz…!

Sandalyenin bacaklarını tanımlayalım; Ekolojik bacak, sosyal-toplumsal bacak ve ekonomik bacak.

Ekolojik bacak için bir örnek;

Bir kömür enerji santrali ticari kazanç sağlar, istihdam yaratır, ama bacalarından kustuğu baca gazları ozon tabakasını deler… sandalyenin ekolojik bacağı kırılır, düşersiniz…

Sosyal toplumsal ayak için bir örnek;

Bugün Afrika da biyo-pamuk üretimi ekolojik olarak anlamlıdır ve tekstil ürünlerinin iyi fiyatla, iyi kalitede üretimini sağlamaktadır, ne var ki üreticiler çok düşük fiyatlara razı olmak zorunda bırakılmaktadır…  Biyo ibaresi dürüstlükle bağdaşmamaktadır…! Sandalyenin sosyal ayağı kırılır, düşersiniz…

Ekonomik bacak için bir örnek;

Bir tarım işletmesi iyi tarım amaçlı yüksek standartlarda gıda üretmektedir ve hasat zamanı çalışanlarına asgari ücretin iki katını ödemektedir. Fakat kimse üretilen kabağın kilosuna 5- dolar ödeyemez durumdadır…!

Sandalyenin ekonomik bacağı kırılır, düşersiniz… 

Bir toplumda sürdürülebilirliğin sağlanması için bu basit örnekten de anlaşılacağı gibi, ekosistem, ekonomi, ve sosyal alanda dengelerin iyi kurulması gerekmektedir.

Sürdürülebilir gelişmenin amacı, ekonomik ve sosyal kalkınmayı sürdürürken, aynı zamanda çevre ve doğanın uzun vadeli değerinide korumaktır.

NOVARIS Sürdürülebilir çevre ve Enerji sistemleri bu ilkeyi yön pusulası olarak kullanır.